30 Eylül 2008 Salı

teyzemin kırgınlığı

Ailemi ben daha bebekken trafik kazasında kaybetmiştim.Teyzem bu acıdan sonra hiç evlenmemiş ve hayatını bana ve ağbime adamıştı.Karşılığında ise yaşamın gerçeği olan yalnızlığını almıştı.Önceleri çok sık aramamıza rağmen ağbiğim ve ben hayatımızın koşuşturmasına dalınca istemeyerek de olsa onu ihmal etmeye başlamıştık.. Telefondaki sesi kırgın da olsa bizi sevmekten ve yardımcı olmaktan hiç vaz geçmeyeceğini tekrarlayan teyzemin çok hasta olduğunu duyduğumuzda her şeyi bırakarak İzmir’e döndük .Bir yıldan fazla bir zamandır kendi imkanlarıyla hastalığıyla uğraşmış. Bizim düzenimizi bozmamak adına hayatını elinin tersiyle kenara iten teyzemi çeşmedeki yazlığımıza götürdüm.Doktorlar çok az bir zamanın kaldığını söylediklerinde onun için elimizden gelen her şeyi yapmaya karar verdik ama çok geç kalmıştık iki hafta içinde onu kaybettik.

Onun yokluğu bizi çok güçsüz bırakmıştı.Onun ölümünden sonra ona yapmamız gereken tüm görevlerimizi yapmış bir daha buralara dönmeme kararı almıştık.Bu nedenle Ağbim emlakçıya giderek yazlığın satışını çabuklaştırmak istedi.Teyzemin birkaç parça özel eşyasını yani manevi değeri olan eşyaları paketleyerek yattık.O gece sabaha karşı

Yaşamış olduğum olay benim şimdiye kadar öğrendiğim ya da tecrübe ettiğim hiçbir bilgiye uymuyordu. Olayı yaşadığım sabah neden ve nasıl olduğunu anlamadan birden sanki birisi tarafından uyandırılmışım gibi aniden uyandım. Sabahın çok erken saati olmasına rağmen böylesi bir heyecanla yataktan kalmamın bir anlamı yoktu.içimden bir ses sanki bir şeylere hazır olmam için beni uyarıyordu.Balkona çıkarak güneşin doğuşunu seyrederken birden

Etrafım gri bir bulutla sarılmıştı ne hareket edebiliyor nede bağırabiliyordum. Adeta donmuştum teyzem karşımda duruyordu yüzündeki ifade hem kırgın hem de kızgın gibiydi .İçimden teyzem artık yok diye düşündüğümde beynimin içinde şu sözcükler yankılandı.Ben yok olmadım yalnızca öldüm.Bütün izlerimi silmek için bu kadar acele etmeniz neden dedi.Hemen akabinde ağbinin yardıma ihtiyacı var diyerek elini ağbimin yattığı odaya doğru uzattı ve duman gibi dağılarak yok oldu.Kendime geldiğimde olanları anlamak için mantığımı zorluyordum.Birkaç saniye uyumuş böyle bir kabus mu görmüştüm..Balkondan ağbimin odasına yaklaştığımda odadan boğuk sesler geldiğini duyarak koşarak kapıyı açtım.Yatağın köşesine sıkışan ağbim nefes almakta zorlanıyordu gözleri yuvalarından dışarı çıkarcasına açılmıştı.Çığlıklarıma koşan komşuların yardımı ile hastaneye yetiştirdiğimiz ağbim ağır bir astım krizi geçiriyordu mutlak bir ölümden kurtulan ağbime olanları anlattım ve evin satışından vaz geçtik.Yedi yıldır işlerimiz ne kadar yoğun olursa olsun çeşmedeki yazlıkta bir ay kalarak bir yerlerde yaşadığına inandığımız teyzemize izlerini yaşatmak için elimizden geleni yaptığımızı anlatmaya çalışıyoruz.. Yaşamımızın en büyük gizemini yaşatan teyzemiz neden ve nasıl bana ulaşmış bu acı olayı önceden görmemi sağlamıştı.Bunların cevabını ebetteki hiç bir zaman alamayacağım.İstediğimiz kadar bilimsellikten bahsedelim madde ve mana dünyaları iç içe yaşamın içinde yerini almaya devam ediyor

iyi saatte olsun

Karabasanlar hakkında hepimiz az çok bir seyler biliyoruz.buralarda okuduğum kadarıyla çok yemekten yorgunluktan vs.şeylerden olması daha muhtemelmiş.ama bugün saat 11.00 gibi basımdan gecen karabasan olayını anlatmak ve bilgi vermek istiyorum.gece 11 00 gibi yattım hersey yolunda idi.derken bi rüya görmeye basladım.arkadaslarımla piknikteyiz ama bunların hiçbirini tanımıyorum kel kafalı iri gözlü 3 5 kişi aralarında konuşuyolar hemde bağırarak derken içlerinden biri ani bi hareketle kafama poşet geçirip sıkmaya basladı.nefes alamıyordum.o an uykuyla uyanıklık arası nasıl oldu bilmiyorum ama sağ elimle ona dokunup hafişfce yumruk atmaya basladım teni sanki buz gibiydi hissettim ve gözlerimi araladığımda tabii uyanmak istiyorum ama nefes alamıyorum yemin ederim cini gördüm yorganın altından kabartısı belli, oluyoodu sonra hafice süzüldü beyaz pamuk yumağı biçimsiz bir seydi ben uykuyla uyanılklık arasındayım hale nefes alamıyordum ve içimden o an nas suresini okumaya basladım yemin ederim çığlık atarak kaçtı hemen uyandım kabus muydu diye baktım ama yorganım yere düşmüştü terlemiştim korkudan şu an uyuyamıyorum ve ellerim halen titriyo bu anlattıklatrım doğru arkadaslar sakın rüyaydı demeyin çünkü herseyin farkındaydım saatimin tiktaklarını bile duyuyodum.

şeytan

Yil 1994 temmuz ayi cumartesi aksami.. Ben ve kardesim o aksam yemek yiyorduk ve aniden zil çaldi, kapiyi annem açti.Kapida olan kisiler arkadaslarimdi ve bizi asagiya çagiriyorlardi saat 10.00'na geliyordu sofradan kalkar kalkmaz asagiya indik arkadaslarimizla her gece korkunç hikayeler anlatirdik, (Gece dedim çünkü sabahlara kadar oturur hikayeler anlatir oyun oynardik) her kafadan bir hikaye çikardi ortaya ama birbirimizi korkutmak için yaris yapardik.O aksam herkez hikayesini anlattiktan sonra oyun oynamaya karar verdik, o zamanlar 11 yasindaydim ve saklanbaç oynamayi çok seviyordum. Ebe saymaya basladiginda herkes yerini almisti ve bende, tabiki ben o anki olacak olaylardan haberdar degildim, kim bilirdiki seytani karsimda görecegimi neyse konuya geçelim ben yerimde ebenin saymayi bitirmesini bekliyordum ebenin saydigi binanin yan tarafindaydim ebebin saymasi bitmedigi için sikintiya girmistim o, an arkami dönmemle dona kalmam bir olmustu simdi seytanla karsikarsiyaydim o herkesin bildigi gördügü bir tipten degildi (tabiki görenler için..) 2 metre boyu,yumrugum kadar iri ve kipkirmizi gözleri çatal biçiminde uzun asasi 2 adet iri buynuzlari ve üstünde siyah birseyi vardi ama ayaklari yoktu evet yanlis okumadiniz ayaklari yoktu adeta uçuyordu o, anda vücudum çözülü vermisti hemen bahçenin ortasindaki kuyunun arkasina saklanmistim ebe agladigimi duyunca hemen arkadaslara haber verdi bu seytani yakin arkadasimda görmüs ve oda çok korkmustu. (ismini vermeyecegim.) Ve bu olaylardan sonra her pisligin yaninda cinlerin olduguna saitlik ettim. Ertesi sabah seytani gördügüm yere geldik orada bulunan ev bombostu evin içinde bir el vardi ve sanki el bizi seyrdiyordu önce inanmadik sonrada banyoda gördük ev zemin kattaydi banyonun penceresinden içeri yumurta kartonu attik ve karton geri geldi ve bu olay bi kaç defa gerçeklesti ne zaman oraya gitsek üst kattakilerin kizini yerde baygin buluyorduk ve bu olaydan sonra bisey farkettimki ne zaman korkunç hikayeler anlatsak ozaman kötü seyler oluyordu ama anlatmayida seviyorduk. Bu yüzden siz siz olun sakin korkunç seylerden bahsetmeyin eger cinlerden bahsedecekseniz kötü varliklar diye konusun, bunu sakin unutmayin...

ruh

Öncelikle merhaba demem gerekiyor sanirim. Size yazacagim olay teyzamin basindan geçmistir. Benim bütün teyzelerimin basindan böyle seyler geçmistir hepsini yazmak isterdim ama sadece bir kaç tanesini yazacagim. Bir gün Ankara'ya gittigimde teyzemlerde kalmistim ben teyzem ve 2 kuzenim. Teyzem böyle seyleri konusmamizi istemiyordu ama biz yinede konusuyorduk. Kuzenim teyzemin (onun annesi oluyor) basindan geçen bir olayi anlatiyordu. Vede sunu belirtmem gerek bu teyzem böyle seylerden hiç korkmaz yine sorarsin hiç ürkmedin mi diye hayir der. Yani gecenin 3 ünde yatirlariyla ünlü bi köyde disari çikma cesareti bile gösteriyor. Açikca söylemek gerekirse ben asla çikamazdim. Herneyse benim ölen bi kuzenim daha vardi. Ben hiç görmedim onu çünkü ya dogmamistim yada 1 yasinda bile degildim. Bir gün teyzem onun ölümünden sonra gece yataginda onu düsünmeye baslamis öbür tarafta nasil acaba? Diye kendi kendine soruyor ve agliyrmus her gece oluyormus bu her gece istemeden agliyormus. Bir gece yine onu düsünürken (normal olarak gözleri kapali) bir kararti fark etmis ve gözlerini açmis karsisinda ölen kuzenim duruyormus. Bir süre teyzeme gülerek bakmis ve el sallayip gitmis. Sonra teyzem anlamiski öbür tarafta mutlu. O günden sonra hiç düsünmemis onu. Vede sadece kuzenim annesine yani benim diger teyzeme anlatmis bunu vede o 2 kuzenimde gizli gizli dinlemisler. Vede bana anlattilar. Haa aklima gelmisken bu teyzemin basindan bir olay daha geçmis. Yine gece tuvalete gitmis sonra odasina geldiginde bi dedenin teyzemin sandiktaki geceligini giydigini görmüs sonra teyzem 'kisa gelmis dur çikarda uzatayim'demis ve egilmis geceligin ucuna sonra dede kaybolmus elbisede yere düsmüs. Aslinda bu anlatiklari bana biraz saçma geldi ama teyzem dogru oldugunu söylüyor (bizim israrimiz üzerine anlatmisti bunu). Zaten teyzemin yalan söyleyecegini sanmam. O gece 2 kuzenimle beraber hiç uyuyamadik çünkü hepside dogruydu bu anlatilanlarindan sonra uyurken hep tikirtilar duyduk vede sesler. Ama sabah kalktigimizda komik geldi çünkü hepimiz korktugmuzda psikolojik olarak böyle seyler uydurabiliriz yada bazi esyalari ruha cine cadiya falan benzetebiliriz. Yazacagim o kadar çok sey varki artik onlari da baska yazilarimda sizlere aktaririm.

lisede korku..

Bir Lise Yapılmış.Bu Lisenin Yapıldığı yerde önceden bir mezarlık varmış.Burada Ki mezarların taşları yok olmuş ve mezarlık görünmediği için oraya lise yapılmış.Yapılan bu lise açılmış.Ve eğitim başlamış 5 sene sonra da duvarlarda deprem olmadığı halde boyalar dökülmüş ve duvar kıpkırmızı olmuş.ve belirgin olmayan bir kaç resim görülmeye başlanmış.okul müdürü duvarı boyatmış.1 ay sonra liseler arası yapılan bir maça giden liseliler maç bitince arabalardan lisenin yanında inmişler ve liseli öğrenci okula bir bakmış okulda bir ışık gidip geliyormuş.ve bu öğrenci diğer arkadaşlarını uyarmış.arkadaşları bakmadan önce bununla dalga geçmişler.ve okula baktıklarında okulda gerçekten bir ışık varmış.okuldan kahkaha sesleri geliyormuş.ve okul bekçisini çağırmış liseliler.bekçi kapıyı açtığında okulun duvarları tamamen kırmızı ve yerlere iskeletler varmış (kuru kafalar vb.)Okuldan çığlık çığlığa kaçan öğrenciler korkudan dilleri tutulmuş Tongue.Ve Okulda Sadece hırsız varmış.Bu arada soracaksınız iskelet kafaları vb ne ozaman die?hırsızlar okulun fen labaratuarına girmişler ve kırıp dökmüşler dökülenleride koridora atmışlar labaratuardaki boyalarıda duvara fırlatmışlar.

18 Eylül 2008 Perşembe

ilginç bir ölüm

Dünyada, kayıtlara geçmiş en ilginç gerçekleşen ölüm; çok ilginç ,
>üstelik
>yakın tarihten. 1996 yılı.
>
>Bizde olduğu gibi Yunanistan da yaz döneminde orman yangınlarıyla
>boğuşuyordu. Yunanistan itfaiye ekibi büyük bir yangını söndürmüşler ama
>oldukça geniş bir alanı da kurtaramamışlardı. Yangın sonrasi uzmanlar,
>yanan alanda araştırma yaparken, gördükleri karşısında küçük dillerini
>yutarlar. Görünen, denizden bir kaç kilometre uzakta ve yüksekte olmasına
>karşın yanmış bir balıkadamdır. Snorkeli ve zıpkını da elindedir üstelik.
>
>Sen, balık avlamak için denize dal ...
>
>Sonra bir yangın söndürme helikopteri, gelip seni çeksin ve yangının
>üzerine bıraksın...............
Kaynak:
http://www.pc-turk.com/forum/dunyada-kayitlara-gecmis-en-ilginc-gerceklesen-olum-t9805.0.html